Tür: Korku, Gerilim
Konu:
Lale, Buse ve Ece; üniversite hayatlarının başında yolları kesişen üç genç kadındır. Farklı geçmişlerden gelen bu üçlü, yeni bir başlangıç için aynı eve taşınmaya karar verir. Lale’nin köyden kopup gelmesiyle başlayan bu yeni yaşam, başta sıradan ve heyecan verici görünür. Ancak her biri bilinmeyen bir sona doğru adım atmıştır. Lale’nin, köyde ayrılmadan hemen önce, bir zamanlar sevgilisi olan Ömer’den gizlice aldığı borç para, yalnızca maddi değil, manevi bir bedeli de beraberinde getirmiştir.
Eve taşındıkları ilk gece, garip olaylar baş gösterir. Aynalardan yankılanan fısıltılar, geceleri duyulan ayak sesleri ve açıklanamayan gölgeler… Bu ilk gece, sıradan bir musallattan çok daha fazlasının habercisidir. Üç arkadaş, rüyalarında aynı varlığı görmeye, birbirlerinden habersiz benzer sanrılar yaşamaya başlarlar. Uykuyla uyanıklık arasında sıkışan bu gerçek dışı olaylar kısa sürede hayatlarını altüst eder.
Korkunun giderek somutlaştığı bir sabah, Lale son çare olarak Hüddam Abdullah’a başvurur. Abdullah, yaşananların sıradan bir musallat olmadığını, eski çağlardan beri bilinen Velhan Cinleri ile karşı karşıya olduklarını söyler. Velhanlar, yalnızca mekânlara değil, zihinlere de nüfuz eden, kurbanlarını geçmiş günahlarıyla yüzleştirip içsel zayıflıklarını sömüren tehlikeli varlıklardır.
Lale’nin köyde sakladığı sırlar ve Ömer’le olan bağının ardında çok daha karanlık gerçekler yatmaktadır. Her biri bu lanetin yalnızca bir kurbanı değil, aynı zamanda sebebidir. Gerçekler ortaya çıktıkça, güven, arkadaşlık ve sadakat yerini şüpheye ve paniğe bırakır. Evin içinde zaman bükülür, mekân anlamını yitirir. Velhan Cinleri yalnızca onları korkutmaz; her birini geçmişin günahlarıyla sınar.
Artık ölüm yalnızca kapıda değil; evin içindedir. Ve kaçmak, affedilmek ya da saklanmak mümkün değildir.