Teknolojiyle örülü bir çağda, gerçeklik ile kurgu arasındaki sınırlar hızla bulanıyor. “Tek Başına (Monolith)” izleyiciyi yalnızlık, güven ve insan zihninin derinliklerinde bir yolculuğa çıkaran çarpıcı bir bilim kurgu-gerilim filmi.
Genç bir gazeteci, mesleğindeki itibarını yeniden kazanmak için büyük bir skandalın izini sürerken, esrarengiz bir kaynak tarafından kendisine gönderilen kara bir taş kutu (monolith) ile karşılaşır. Bu kutu, sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da tüm dengeleri sarsacak güçtedir. Cevapsız sorular, çelişkili bilgiler ve zamanla artan paranoya, kahramanımızı hem kendi geçmişiyle hem de modern dünyanın karanlık taraflarıyla yüzleşmeye zorlar.
İçine düştüğü yalnızlık, onu sorgulamadığı gerçeklerle karşı karşıya getirirken; “monolith” adlı bu bilinmeyen nesne, sadece bir teknolojik cihaz değil, aynı zamanda insan zihninin korkularını tetikleyen bir sembole dönüşür. Peki, bu kutu gerçekten dış dünyadan gelen bir tehdit mi, yoksa kendi iç dünyasının bir yansıması mı?
Minimal mekân kullanımı, klostrofobik atmosferi ve güçlü psikolojik gerilimiyle “Tek Başına”, hem bireyin modern teknoloji karşısındaki yalnızlığını hem de güven duygusunun kırılganlığını ustalıkla işliyor. İzleyiciyi sürekli sorgulatan yapısıyla, filmin sonunda neyin gerçek, neyin yanılsama olduğu sorusu cevap bulmaktan çok daha fazlasını düşündürüyor.