“Çilek”, hayalperest bir genç kızın kendi dünyasından çıkıp gerçek hayatın sert yüzüyle karşılaşmasını konu alır. Film, aşkın, özgürlüğün ve büyümenin hikayesini sade ama dokunaklı bir dille anlatır.
Çilek (Azra Akın), küçük bir kasabada ailesiyle birlikte yaşayan, kendi hayal dünyasında yaşayan naif bir genç kadındır. Hayatındaki tekdüzelikten ve kasabanın dar kalıplarından sıkılan Çilek, bir gün kasabaya gelen genç bir adamla (Kaan Urgancıoğlu) tanışır. Bu tanışma, onun tüm dünyasını altüst eder.
Çilek’in, masumiyetle başlayan bu yeni ilişkisi, onu gerçek dünyanın karmaşasıyla yüzleştirir. Ailesinin beklentileri, toplum baskısı ve duygusal çalkantılar arasında kalan genç kadın, ilk kez kendini bulma yolculuğuna çıkar. Ancak bu yolculuk, hem acı hem de umut dolu anlarla örülüdür.
Film, Çilek’in içsel değişimini, hayata ve aşka dair olgunlaşma sürecini sakin ve şiirsel bir anlatımla sunar. Azra Akın’ın doğal ve sade oyunculuğu, karaktere derinlik katarken, film de genç kadınların kimlik arayışına dair güçlü bir temsil sunar.