2003 yılında Afganistan’ın ıssız çöllerinde, ABD Özel Kuvvetleri’nden seçilmiş bir ekip, yüksek öneme sahip gizli bir istihbarat görevi için bilinmeyen ve haritalarda nadiren gösterilen bir bölgeye gönderilir. Başlangıçta görev basit ve net gibi görünse de, askerler çöldeki sessizliği bozan küçük işaretlerle karşılaşmaya başlar. Gece karanlığında gölgeler hareket eder, radyo iletişimleri kesilir ve ekipteki herkes birbirine güvenini sorgular hale gelir.

Ekip, düşmanla savaşmak yerine, insan aklını zorlayan açıklanamayan olaylarla yüzleşir: hareket eden gölgeler, kaybolan askerler, sıradışı sesler ve gizemli ışıklar… Bu durum, askerlerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak sınırlarını zorlar. Görev ilerledikçe, bölgedeki doğaüstü olayların geçmişte yaşanmış karanlık ve trajik olaylarla bağlantılı olduğu ortaya çıkar. Her adımda hem görevlerini tamamlamaları hem de hayatta kalmaları gerekmektedir.

Askerler, yalnızca kendi yeteneklerine değil, aynı zamanda ekip içindeki güven bağlarına da güvenmek zorundadır. Paranoya ve korku ekipte hızla yayılırken, bazıları cesaretini, bazıları ise sağduyusunu kaybeder. Görev, sadece bir istihbarat operasyonu değil, aynı zamanda insanın bilinmeyene karşı verdiği bir sınav hâline gelir. Çölün sonsuz sessizliği ve ölümcül sessizliği, ekip için gerçek bir düşmana dönüşürken, askerler hem kendi sınırlarını hem de insan ruhunun dayanıklılığını test etmek zorunda kalır.