The Big Bang, klasik kara film (film noir) havasını modern bir bilim kurgu ve gizem hikâyesiyle harmanlayan, sürükleyici bir suç gerilimi. Film, özel dedektif Ned Cruz’un, kayıp bir kadını bulma görevini üstlenmesiyle başlıyor. Ancak bu sıradan gibi görünen iş, kısa sürede karanlık ve tuhaf olaylarla dolu bir serüvene dönüşüyor.
Cruz, hapishaneden yeni çıkan dev gibi bir boksörün ricasıyla ortadan kaybolan gizemli sevgilisi Lexie Persimmon’ı aramaya başlar. Fakat soruşturma derinleştikçe, kendini nükleer fizikçiler, Rus gangsterler, striptiz kulüpleri ve atom altı parçacıklarla ilgili deneyler arasında bulur. Hikâyede kuantum fiziği, elmaslar ve varoluşun anlamı iç içe geçerken, Cruz’un aradığı tek şey basit bir cevap gibi görünse de, yolculuğu gittikçe daha karmaşık ve felsefi bir hal alır.
Film boyunca gerilim dozu giderek artar ve izleyici, Cruz’un hem dış dünyada hem de kendi iç dünyasında verdiği mücadeleye tanıklık eder. Neo-noir tarzında çekilmiş olan The Big Bang, karanlık atmosferi, zekice kurgulanmış olay örgüsü ve sürpriz finaliyle dikkat çeker.