Suç Zinciri (Electric Slide), 1980’li yılların Los Angeles’ında geçen, stilize bir suç ve dram filmidir. Gerçek bir hikâyeden esinlenen film, dönemin karizmatik ve sıradışı banka soyguncularından Eddie Dodson’ın çarpıcı hayatını konu alır.
Eddie, antika mobilyalar satan bir galerici gibi görünse de gösterişli hayat tarzı, kadınlara düşkünlüğü ve lüks tutkusu yüzünden borç batağına saplanmıştır. Maddi sıkıntıları büyüdükçe, çözümü banka soymakta bulur. Ancak Eddie’nin soygun tarzı diğer suçlulardan oldukça farklıdır: Şiddete başvurmadan, son derece sakin, zarif ve karizmatik bir tavırla bankaları soyar.
Film, Eddie’nin bu “kibar hırsız” kimliğiyle şehirde kısa sürede efsane hâline gelişini anlatırken, bir yandan da onun içsel boşluğunu, aşk ilişkisini ve adım adım yaklaştığı sona doğru sürüklenişini işler. Polis dedektiflerinin giderek yaklaştığı bu kaçış hikâyesi, aynı zamanda bir dönemin müziklerini, modasını ve atmosferini de başarılı bir şekilde yansıtır.
Electric Slide, suç dünyasını klasik aksiyonla değil, estetik bir anlatımla sunarak farklı bir bakış açısı getirir. Başroldeki performanslar, retro havası ve görsel stiliyle film; suçun cazibesi ile sonuçları arasındaki ince çizgiyi irdeleyen dikkat çekici bir yapımdır.