Amerika’nın farklı köşelerinden gelen üç ayrı karakterin yolları, beklenmedik şekilde Mecdelli Meryem’le (Mary Magdalene) kurdukları manevi bağla kesişiyor. Bu karakterlerden biri, Tony Childress adında takıntılı bir yönetmen. İsa’nın hayatını konu alan sıradışı bir film çekiyor ve başrolde kendisi oynuyor. Film ilerledikçe gerçek ile kurgu arasındaki sınırlar belirsizleşiyor. Özellikle başrol oyuncusu Marie Palesi için bu deneyim, sadece fiziksel değil, ruhsal bir yolculuğa dönüşüyor. Yoğun ve yorucu geçen çekimler sırasında Marie, adeta bir aydınlanma anı yaşar ve Mecdelli Meryem’in ruhani varlığıyla karşı karşıya kalır.
Öte yandan, gazeteci Ted Younger da benzer temaları işlediği bir belgesel üzerinde çalışmaktadır. İsa’nın yaşamını konu alan bu yapım, televizyon ekranlarına ulaşmadan önce ses getiren bir prömiyerle gündeme gelir. Ancak prömiyerde yaşanan olay, her şeyin yönünü değiştirir. Karakterlerin içsel çatışmaları, inançları ve geçmişleriyle yüzleşmeleri kaçınılmaz olur.
Bu film, inanç, kimlik, medya ve maneviyat gibi temaları etkileyici bir dille ele alıyor. Gerçeklik ile kurgu arasındaki ince çizgide ilerleyen hikaye, izleyiciyi derin sorularla baş başa bırakıyor.