1950’lerin İngiltere’sinde, eşini kaybettikten sonra hayata yeniden tutunmaya çalışan Florence Green, sakin bir sahil kasabasında hayalini kurduğu küçük bir kitapçı açar. Kasaba halkıyla kurduğu sıcak bağlar sayesinde kitapçısını adeta bir kütüphaneye dönüştürürken, karşısına çıkan engelleri ve kasabanın inatçı bir kadınının hırslı planlarını fark etmez.
Florence, kitaplara olan tutkusu ve güçlü inadıyla zorlukların üstesinden gelmek için cesurca mücadele eder. Bu hikaye, umut, direnç ve bir kadının hayallerine sahip çıkma azmini samimi bir şekilde gözler önüne seriyor.