Miranda Wells, hayatın tüm yükünü omuzlarında taşıyan, üç çocuğuna tek başına bakan çalışkan bir annedir. Maddi sıkıntılar, iş stresi ve bitmek bilmeyen sorumluluklar arasında sıkışıp kalmış bir halde yaşamaktadır. Eşi yıllar önce vefat etmiş, Miranda da bu kaybın ardından çocukları için ayakta kalmaya çalışmıştır. Hayat onun için mücadeleyle eş anlamlı hale gelmiştir.
Bir gün, şehri vuran güçlü bir fırtına Miranda’nın hem evinde hem de ruhunda yıkıma neden olur. Evi hasar görür, arabası bozulur, umutları ise yerle bir olma noktasına gelir. Tam da her şeyin daha kötüye gideceğini düşündüğü anda gizemli bir adam çıkar karşısına: Bray Johnson.
Bray, ilk bakışta sıradan ve yardımsever bir yabancı gibi görünse de Miranda ve ailesiyle tanışması tesadüften çok daha fazlasıdır. Sessiz, düşünceli ve iyimser tavırlarıyla kısa sürede evin havasını değiştirir. Sadece kırılan çatıyı değil, aynı zamanda parçalanmış hayalleri de onarmaya başlar.
Bray’in taşıdığı bir sır vardır – Miranda’nın geçmişiyle, eşiyle ve aslında kendi hayatıyla doğrudan bağlantılı bir sır. Ancak Bray, bu gerçeği doğru zamanda açıklamak ister. Bu süre boyunca Miranda’ya hayatın “çekim yasası”na dayalı bir bakış açısını gösterir: İnsan neye odaklanırsa, onu hayatına çeker.
Bray’in pozitif bakış açısı ve içten desteği, Miranda’nın sadece maddi sorunlarını değil, içsel kırgınlıklarını da iyileştirmeye başlar. Ancak geçmişin perdesi aralandığında, Miranda hayatını sonsuza dek değiştirecek bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalır.
The Secret, Rhonda Byrne’ün çok satan kitabından uyarlanmıştır. Film, kaderin sadece başımıza gelenlerden ibaret olmadığını, düşünce gücüyle hayatın yönünün değişebileceğini savunur. Aşk, umut, iyileşme ve içsel dönüşüm temalarıyla izleyiciye duygusal ve ilham verici bir yolculuk sunar.