13 yaşındaki Emirhan, teknolojiye ve maceraya düşkün, hayal gücü geniş bir çocuktur. En yakın arkadaşları Ege ve Berkcan ile birlikte okul çıkışlarında en çok konuştukları şey, bir gün VR gözlüklerle sabaha kadar oyun oynamak ve kendi başlarına büyük bir AVM’de bir gece geçirmek olur. Ne var ki bu sadece bir hayaldir… ta ki Emirhan’ın babasının çalıştığı AVM’ye çok değerli bir sanat eserinin getirileceği duyurulana kadar.
Emirhan’ın babası Sedat, İstanbul’un en büyük alışveriş merkezlerinden birinin güvenlik müdürüdür. O gece AVM’de büyük bir sergi vardır ve ülke çapında büyük ilgi çeken Osmanlı dönemine ait paha biçilemez bir zırh sergilenecektir. Bu durum, güvenliği çok daha önemli hale getirir. Sedat, işleri nedeniyle ailesine zaman ayıramamaktadır, bu yüzden Emirhan bir yandan babasına destek olmak, bir yandan da kendi hayalini gerçekleştirmek ister.
Emirhan, babasına fark ettirmeden arkadaşlarıyla gizlice AVM’ye sızar. Planları basittir: VR oyun alanında sabaha kadar eğlenecek, sonra kimse onları fark etmeden çıkacaklardır. Ancak işler düşündükleri gibi gitmez…
O gece profesyonel bir hırsız çetesi, o paha biçilemez zırhı çalmak üzere AVM’ye girer. İçeride üç çocuğun olduğundan habersizlerdir. Emirhan ve arkadaşları, hırsızları fark ettiklerinde önce çok korkarlar ama kısa sürede içlerindeki cesareti ortaya çıkarırlar. Artık görev bellidir: Babası fark etmeden hem hırsızları durdurmak, hem de eserleri korumak!
AVM’nin karanlık koridorlarında, oyuncakçılardan teknoloji mağazalarına kadar uzanan bir gece süren nefes kesici bir kovalamaca başlar. Çocuklar, oyuncaklar, drone’lar, VR gözlükler ve zekâlarını kullanarak hırsızları tuzağa düşürmeye çalışır. Fakat çete lideri (Gürgen Öz) son derece kurnaz ve tehlikelidir.
Finalde Emirhan, babasının yardımına koşar ve hem babasıyla ilişkisi güçlenir hem de çocukluk hayalini büyük bir kahramanlıkla taçlandırır.
Bu unutulmaz gece, sadece bir macera değil, aynı zamanda ailenin, dostluğun ve cesaretin anlamını öğreten bir sınav olacaktır.