New York şehrinin yoğun ve hareketli caddelerinden birinde, eski bir polis memuru olan Nick Cassidy (Sam Worthington) Manhattan’daki Roosevelt Hotel’in yüksek katlarından birinin kenarında belirir. Sabahın erken saatlerinde otelin penceresinden dışarıya çıkan bu adam, hızla kalabalığın dikkatini çeker. İnsanlar toplanmaya başlar, polisler olay yerine gelir ve medya olayın canlı yayınına geçer.

Nick’in amacı ilk bakışta intihar etmek gibi görünse de, gerçekte bu olayın arkasında çok daha büyük bir plan vardır. Polis, durumu yönetmek için uzman bir müzakereci çağırır: Lydia Mercer (Elizabeth Banks). Lydia, mesleki kariyerinde travmatik bir olay yaşamış bir polistir; bir önceki vakasında bir adamı intihardan vazgeçirememiştir ve bu yüzden başarısızlık hissiyle mücadele etmektedir.

2. Nick’in Geçmişi ve Suçlanması
Nick Cassidy aslında eski bir NYPD polis memurudur ve iş adamı David Englander (Ed Harris) tarafından kendisine yöneltilen suçlamalar sonucu haksız yere mahkum edilmiştir. Englander, büyük bir iş adamı ve emlak zengini olarak tanınmaktadır ve Nick’i 40 milyon dolar değerinde bir elmas çalmakla suçlamıştır. Oysa Nick, bu suçu işlemediğini iddia etmektedir.

Cezaevine girmemek için her yolu deneyen Nick, babasının cenazesi sırasında bir plan yaparak kaçmayı başarır. Sahte kimlik kullanarak bir süre izini kaybettirdikten sonra, şimdi bu büyük planın ilk aşamasını gerçekleştirmektedir: otelin kenarında durarak tüm şehri kendisine odaklamak.

3. Oyalama ve Asıl Planın İşleyişi
Nick’in asıl amacı, masumiyetini kanıtlamak için zaman kazanmaktır. Çünkü otelin hemen karşısında, David Englander’a ait büyük bir gökdelen bulunmaktadır ve Nick’in küçük kardeşi Joey Cassidy (Jamie Bell) ve Joey’nin kız arkadaşı Angie (Genesis Rodriguez) burada büyük bir soygun gerçekleştirmektedir. Planları, Englander’ın ofisine girip gerçek elması çalmak ve Nick’in çalmadığını kanıtlamaktır.

Joey ve Angie, yüksek güvenlik önlemlerini aşarak kasaya ulaşmaya çalışırken, Nick de bir yandan Lydia’yı kendi tarafına çekmeye çabalar. Lydia, Nick’in geçmişini araştırırken onun gerçekten suçsuz olabileceğini fark eder. Ancak polis teşkilatı ve medya Nick’i sadece bir kaçak olarak görmektedir.

4. Zaman Daralıyor – Gerilim Tırmanıyor
Soygun sırasında bazı aksilikler yaşanır. Güvenlik sistemleri daha karmaşıktır ve Joey ile Angie neredeyse yakalanmak üzeredir. Ancak zekice bir hamleyle kasayı açmayı başarırlar ve gerçek elması bulurlar. Bu, Englander’ın yalan söylediğinin ve asıl hırsızın o olduğunun kanıtıdır.

Bu sırada Nick, Lydia’nın güvenini kazanarak onun yardımını almayı başarır. Lydia, Nick’in masumiyetini ortaya çıkarmaya yardım etmek için çaba sarf ederken, polis şefi ve Englander’ın adamları durumu kontrol altına almak için baskıyı artırır.

5. Büyük Hesaplaşma ve Sonuç
Nick, en kritik anlardan birinde çatıya çıkartılır ve Englander’ın adamları tarafından öldürülmek istenir. Ancak Joey, tam zamanında elması yetiştirir ve medya önünde Englander’ı suçlu duruma düşürür.

Gerçek elmasın bulunmasıyla Englander’ın yalanı ortaya çıkar ve polis Nick’i aklar. Englander tutuklanırken, Nick sonunda özgürlüğüne kavuşur. Lydia ve Nick arasında güven oluşurken, Joey ve Angie’nin de kaçış macerası mutlu bir şekilde sona erer.

Filmin Temaları ve Mesajı
Adaletin Zaferi: Film, adaletin eninde sonunda kazandığını ve yalanların ortaya çıkacağını vurgular.
Kardeşlik ve Sadakat: Nick ve Joey arasındaki bağ, filmin merkezindeki duygusal unsurlardan biridir.
Manipülasyon ve Güç: Englander gibi güçlü iş insanlarının hukuku nasıl manipüle edebileceği gösterilir.
İkinci Şanslar: Lydia’nın Nick’e inanması ve mesleki başarısızlığını aşması, ikinci şans kavramını işler.
Sonuç
Gerçeğin Peşinde (Man on a Ledge), sürükleyici bir senaryo, gerilim dolu sahneler ve başarılı oyunculuk performansları ile dikkat çeken bir suç-gerilim filmidir. İzleyiciyi sürekli olarak ters köşeye yatıran hikayesi ve adalet arayışına dair verdiği mesajlarla akılda kalıcı bir yapım olmayı başarır.
Tür: Gerilim, Aksiyon, Suç
Yönetmen: Asger Leth
Senarist: Pablo F. Fenjves
Oyuncular: Sam Worthington, Elizabeth Banks, Jamie Bell, Ed Harris, Genesis Rodriguez