Kayseri’nin kıraç bir köyünde yaşanan kuraklık, gençleri umutsuzluğa sürükler. Köyde yaşayan idealist ziraat mühendisi Erkin, hazırladığı sulama projesiyle bu verimsizliği sonlandırmak ister. Ancak köylüler projeye güvenmez, Erkin’in çabaları görmezden gelinir.
Tam bu sırada Almanya’dan, köydeki arsalarını satmak üzere Hüseyin ve kızı Ceylan köye gelir. Ceylan’ın gelişi, Almanya hayali kuran köyün gençlerinden Osman ve Cemil’in ilgisini çeker. İkisi de onunla evlenip yurtdışına gitmenin yolunu arar. Ancak Ceylan’ın ilgisi başkasına yönelmiştir: Erkin.
Ceylan, Erkin’in vizyonuna ve köy için duyduğu sorumluluğa hayran kalır. Onun hazırladığı projeyi birlikte hayata geçirirler. Bu süreçte Ceylan da köye ve insanlarına bağlanır. Almanya’ya dönmekten vazgeçer ve geleceğini Erkin’le birlikte bu topraklarda kurmaya karar verir. Köy ise geç de olsa Erkin’in haklılığıyla yüzleşir.